Günün Sözü

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Ege Cansen'in farklı yemin krizi analizi

Ege Cansen'in farklı yemin krizi analizi
Hürriyet Gazetesi'nin ekonomi yazarlarından Ege Cansen, yemin krizi sürecini, Türk siyasal hayatının başlangıcından bu yana yaşanan değişimi yorumlayarak analiz etti. Cansen, şu önemli tespiti yaptı: 'CHP'nin, AKP'den daha çok oy almasını ümit etmek, Sultanbeyli'de açılacak bir Suşi lokantasının, kebapçıdan fazla müşteri toplayacağını beklemeye benzer. Demokraside, çoğunluk iktidar, azınlıkmuhalefet olur.'

İşte Cansen'in 'Ürün konumlandırması ve CHP' başlıklı bugünkü yazısı
TÜRKİYE'de cumhuriyet, 1923'te bir devrimle; demokrasi ise 1950'de başta Amerikalılar olmak üzere Batılı büyük devletlerin telkiniyle kurulmuştur.

MİLLİ ŞEF İKTİDARI DÖNEMİ

1923 ile 1950 yılları arasında iki dönem vardır. Birincisi, 1923'ten 1938'e kadar süren Atatürk, ikincisi de 1938'den1950'ye kadar süren İnönü dönemidir. 1946'da yeterince serbest olmayan bir siyasi ortamda yapılan ilk çok partiligenel seçimleri CHP kazandı. Ama bu, sözde seçimdi. Gerçek anlamda ilk çok partili serbest seçim 1950'de yapılmıştır. 1923 ile 1950 arasında CHP değil, önce "ebedi şef" Atatürk sonra da "milli şef" İnönü iktidardadır. Unutulmasın budönemde Avrupa'da bile Hitler, Musolini, Franko, Salazar gibi diktatörler görev yapmıştır. Dünya, bugünkü demokratikyönetim tarzından çok uzaktaydı. Öyle veya böyle, şefler dönemine "CHP'nin iktidar olduğu yıllar" demek yanlıştır.Şefler döneminden sonra da CHP iktidar partisi olamamıştır. Kısaca CHP'nin bir parti olarak, tek başına icraatındansorumlu olduğu herhangi bir dönem yoktur.

ECEVİT'İN RÜZGÂRI DA BATIDAN ESMİŞTİR

1970'lerde Avrupa'dan ve Rusya'dan esen kuvvetli "sol" rüzgârlarla, bir aralık CHP oylarını arttırmıştır. Buna rağmenCHP'li Ecevit, ancak Necmettin Erbakan'ın desteği ile 1974'de demokratik yolla başbakan olabilmiştir. O NecmettinErbakan ki, bugünkü AKP'nin hocası ve kurucu babasıdır. Kısaca CHP 1923'den beri iktidar değildir. Görünür biristikbalde de iktidara gelemez. Bu ülkede, Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Anavatan Partisi'nin dünya görüşünündevamı olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin temsil ettiği "dindar-liberal" ideolojiye alternatif olan "laik-devletçi" fikriyatın"pazar payı" düşüktür. CHP'nin, AKP'den daha çok oy almasını ümit etmek, Sultanbeyli'de açılacak bir Suşilokantasının, kebapçıdan fazla müşteri toplayacağını beklemeye benzer. Demokraside, çoğunluk iktidar, azınlık muhalefet olur.

MEŞRU MUHALEFETSİZ DEMOKRASİ OLMAZ

Milletimizin, demokrasi içinde CHP'ye uygun gördüğü rol muhalefettir. Ülkenin selameti ve demokratik sistemin sağlıklı işlemesi için, meclis içinde çalışacak meşru bir muhalefet, güçlü bir iktidar kadar gereklidir. Bu, iktidarı da meşru kılar.Seçim sonuçlarına göre, politika pazarında "pazar payı" düşük olan CHP, iktidara gelmek için AKP mukallitliği yapmaya yeltenmeden veya demokrasi dışı çözümleri aklından geçiriyormuş gibi bir intiba vermeden, muhalefet görevini "kendigibi" yapmalıdır. CHP'nin "yemin boykotu" yersizdir. Devrimci bir mirasa sahip çıkması gereken CHP'ye yaraşan,"kendine eza ederek" karşısındakini zalim pozisyonuna düşürüp taviz koparmak değil, mücadele etmektir. Hele, helekarşısındaki, rakibini ezmeği kendine oyun tarzı olarak seçmişse bu hiç olmaz.
Son Söz: İktidar, muhalefetten de sorumludur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder