Günün Sözü

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Geleceğin Ferrari'si!

0 Yorum Yazılmış
ferrari,türk koleji,tasarım,teknoloji
Türk koleji mezunu, geleceğin Ferrari'sini tasarladı.

Dünyanın 50 farklı tasarım okulundan öğrenciler, geleceğin Ferrari'sini tasarladı. Güney Koreli öğrencilerin birinci olduğu yarışmada, Gence Türk Koleji mezunu Samir Sadıkhov ikinci oldu.
Ferrari'nin Modena şehrindeki yarışmada tasarımcılar, öncelikle iki boyutlu çizimler hazırladı. Alias programı ile üç boyutlu hale getirilen projede Seul Hongik Üniversitesi ekibi birinci oldu. Torino'daki Avrupa Tasarım Üniversitesi'nden mezun olan Azeri Samir Sadıkhov ise 'Xezri' (rüzgar) konseptiyle ikinciliği elde etti. Ödülünü Ferrari Tasarım Direktörü Flavio Manzoni'nin elinden alan Samir Sadıkhov "Açıkçası dünya genelinde yarışmaya katılan 900 projeden ilk 20'ye kalmak benim için gurur verici bir durum. Bugün yapılan finalde ikincilik ödülünü kazanmak ayrı bir gurur kaynağı. Hayallerimi bu yaşımda gerçekleştirmek önemli bir başarı." ifadelerini kullandı. Ferrari'den iş teklifi alan Samir Sadıkhov Ağustos ayından itibaren Ferrari'de tasarımcı olarak çalışacağını söyledi.
FERRARİ'NİN EN GENÇ TASARIMCISI OLDU
Azerbaycan'daki Gence Türk Lisesinden 2007'de mezun olan Samir Sadıkhov Torinodaki Avrupa Tasarım Enstitusine 2009'da kayıt yaptırdı. Üç yılık enstitüyü başarılı tasarımları sayesinde iki yılda bitiren Sadıkhov Ferrari'nin en genç tasarımcısı olacak.
Dünya Ferrari Tasarım yarışmasına katılan Ferrar CEO'su Luca di Montezemolo'nun yanı sıra Ferrari'nin İspanyol pilotu Fernondo Alonso da Samir Sadıkhov'u tasarımlarından dolayı kutladı.
5 yılda bir gerçekleştirilen Dünya Ferrari Tasarım yarışmasına Dünyanın önde gelen tasarım okulları katılıyor. Yarışmanın ana teması 2025'in Ferrari'sini tasarlamak olan yarışmada 1:4 ölçekli maketler hazırlanarak jürinin değerlendirmesine sunuluyor.

Mutlu evliliğin sırrı!

0 Yorum Yazılmış
mutlu evlilik,sır,zayıf,kadın,erkek
Kadın erkekten daha zayıf olursa evliliğin yürüme şansı daha fazla oluyor.

12 yıldır mutlu bir şekilde ‘bir yastıkta’ kocayan David ve Victoria Beckham çiftinin sırrı ortaya çıktı: Victoria Beckham’ın ‘bir deri bir kemik olması’.
ABD’deki Tennessee Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre kadın erkekten daha zayıf olursa evliliğin yürüme şansı daha fazla oluyor.
Araştırmaya katılan uzmanlar bunun nedenini şöyle açıkladı:
“Kadının zayıf olması erkeği daha mutlu ediyor. Kadın da eşi kendisini beğendiği için kendine güveniyor.”

4 bin 115 metreden düştü!

0 Yorum Yazılmış
cep telefonu,iphone,mucize
Ama hâlâ çalışıyor...

ABD’de skydiving yapan Jarrod McKinney (37) cep telefonunu da yanına aldı.
4 bin 115 metreden atlayan McKinney yere indiğinde telefonu cebinde yoktu.
McKinney uzun süre cep telefonunu aradı.
Arkadaşlarıyla birlikte atlayış yaptığı bölgede arama yapan McKinney mucize eseri telefonunu buldu.
Ancak en büyük mucize telefonun hâlâ çalışıyor olmasıydı.

Bezelyeli Google

0 Yorum Yazılmış
google,bezelye,bilim adamı,internet,genetik,botanik
Google, Avusturyalı bilim adamı ve kalıtım biliminin babası sayılan Gregor Mendel anısına doodle yayınladı 
Genetik biliminin öncüsü botanikçi, bitkiler üzerine yaptığı çalışmalarda, bir türün özelliklerinin kalıtım yoluyla sonraki kuşaklara aktarıldığını bulmuştu.
Bezelyelerle yaptığı deneylerde bitkinin uzun boylu ya da cüce, çiçeklerin ve yaprak koltuklarının renkli ya da renksiz, tohumlarının sarı ya da yeşil, düzgün ya da buruşuk olması gibi karşıt özelliklerden birini kuşaklar boyu taşıyan saf soylar elde etmeyi başardı.
Ardından bunları kendi aralarında çaprazladı. Sonuçta gözle görülür ölçüde belirgin olan bu iki seçenekli özelliklerin saf soylar ile melez döllerde  temel kalıtım birimleri aracılığıyla ortaya çıktığını ve her özellik için bir çift genin bulunduğunu öne sürdü.

Mendel'in öne sürdüğü ilkeler, 20. yüzyılın başlarında yapılan deneylerle doğrulandıktan sonra, kalıtım kuramının bütün canlılar için  geçerli olduğu saptanmıştı, Bu kuram daha sonra biyolojinin temel ilkelerinden biri haline gelmiştir.

Kutup ayısı yavruları bir bir ölüyor!

0 Yorum Yazılmış
kutup ayısı,buzul,erime,ısınma,doğa,yavru,
Kuzey Kutup bölgesinde buzullar eridikçe daha çok kutup ayısı yavrusunun öldüğü bildirildi. 
ABD'de yapılan bir araştırmanın raporuna göre, kutup ayılarının yavrularının, anneleriyle birlikte buzullara ulaşmak için daha fazla yüzmek zorunda kaldığı, bunun, uzun mesafe yüzmeye alışık olmayan yavrular arasında ölüm oranını arttırdığı gözlendiği belirtildi.
Araştırma çerçevesinde, GPS cihazı takılan 68 dişi kutup ayısı, yüzdükleri mesafelerin tespiti amacıyla 2004 ile 2009 yılları arasında 6 yıl boyunca uydu yoluyla izlendi.
Bu süre içinde yavruları olan ve uzun mesafe yüzen 11 dişi kutup ayısından 5'inin bu yüzüşler sırasında yavrularını kaybettiği, bunun da yüzde 45'lik bir ölüm oranını temsil ettiği ifade edildi.
Öte yandan anneleriyle birlikte uzun mesafeler yüzmek zorunda olmayan yavru kutup ayıları arasında ölüm oranının yüzde 18 olduğu görüldü.
Araştırmada kutup ayılarından 20'sinin, 6 yıl içinde 50 kez uzun mesafe yüzdüğüne, bu mesafeler arasında 685 kilometrenin bulunduğuna ve bunun yaklaşık 13 gün sürdüğüne dikkat çekildi.
Doğuştan suda yaşamaya alışık olmayan kutup ayıları, karada ya da buzullarda doğum yapıyor ve besleniyor.
Konu hakkında daha önce yapılan araştırmalar, yalnız kutup ayılarının, buzullara veya karaya ulaşmak için yüzlerce kilometre yüzmek zorunda kaldığını gösterirken, araştırmacılar, iklim değişikliğinin, "buzulları kutup ayılarının ayaklarının altından çekerek, bu hayvanların yiyecek ve doğal yaşam alanı bulmak için daha uzun mesafeler yüzmeye zorladığını" belirtiyorlar.

Şifrelerin sonu mu geliyor?

0 Yorum Yazılmış
şifre,internet,firefox,mozilla,browser,facebook,google
Şifreleri unutmak tarihe karışıyor...

Firefox cephesinden gelen bu müthiş sistem sayesinde onlarca şifreyi hatırlamak zorunda değilsiniz!


Şifre unutmak artık tarihe karışıyor. Firefox'un yapımcısı Mozilla'nın önerdiği Browser ID sistemi, tüm şifre ve oturum açma işlemlerinizi kontrol edecek ve sizi rahatlatacak.
Facebook ve Google'ın oturum açma sistemine benzer bir sistem kullanan Browser ID ile birlikte farklı kullanıcı adları ve şifreleri hatırlamanıza gerek kalmıyor. E-posta adresiniz ile sizi tanımlayan Browser ID uyumlu olan bütün sitelerle çalışyor.
E-posta adresinizi ve şifrenizi girerek üye olduğunuzda size bir onay e-mesajı geliyor. Bu onay e-postasına tıklayarak Browser ID'yi kullanmaya başlayabiliyorsunuz.
Facebook ve Google da Browser ID'ye benzer bir yöntem kullanıyor. Kullanıcılar tarafından pek güvenilmeyen bu iki sitenin aksine Mozilla, Browser ID'nin güvenilir birprogram olduğunu ve hiçbir şekilde kullanıcı geçmişini kaydetmediğini iddia ediyor.
Mozilla sitelerin Browser ID'ye geçişi için bir örnek kod sunmuş durumda. Çoğu sitenin henüz bu özelliği kullanmadığını söyleyebiliriz.
Mozilla'nın Browser ID ile geliştirmek istediği bu özelliğin tutulup tutulmayacağını ise zaman gösterecek.

G.co: Google'ın son numarası

0 Yorum Yazılmış
google,internet,g.co,alan adı
Google'dan sürpriz bir atak daha: Nedir bu G.co dedikleri; ne işe yarayacak?

Arama motoru olmaktan öte artık çeşitli yelpazedeki servisleriyle kullanıcıların her ihtiyacını karşılamaya çalışan Google, geçtiğimiz günlerde G.co alan adını satın aldı.
Bu alımla birlikte Google, tüm servislerinde URL'ların kısayolunu kullanma şansını elde edecek. Bu şekilde Google, özellikle sosyal ağ ve mikroblog servisleri dahilinde uzun web adreslerini kısaltmayı öngörüyor.
"G.co'yu sadece Google'a ait web sayfalarında kullanacağız" şeklinde konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Google, yine aynı açıklamada halihazırda Goo.gl URL kısaltma servisini kullananların bu durumdan etkilenmeyeceğinin de altını çizdi.

Bu monitör “tüm renklere sadık”! (Resimli)

0 Yorum Yazılmış
asus,PA238Q monitör,renk,bilgisayar,led,grafik
ASUS ProArt serisi PA238Q monitör “tüm renklere sadık” kalıyor.

Yeni 23’’ ekran ve QuickFit sanal ölçeklendirme özelliği ile birlikte gelen ASUS PA238Q, doğru grafik çalışmaları ve profesyonel uygulamaları ideal görüntüye ulaştırıyor.
Grafik tasarımcıların, fotoğrafçıların ve diğer profesyonellerin ihtiyacını karşılamak için oluşturulan ProArt Serisi’ne dahil olan IPS panele sahip ASUS PA238Q 23” ekranda 1920 x 1080 doğal çözünürlüğe sahip arkadan aydınlatmalı LED monitör piyasaya sürülüyor…
Herkesin monitör hassasiyeti için eşsiz bir renk doğruluğu sunan PA238Q, %100 sRGB renk alanı üreterek eşsiz bir renk gösterimi sağlıyor. Fotoğraf ve belgeleri gerçek boyutunda görüntülemek için PA238Q’da ASUS’a özel QuickFit Sanal Ölçeği bulunuyor.
Kullanım kolaylığı ve verim arttırmak için de ayarlanabilir ayağı ile sunuluyor. Kolay bağlantı kurulabilmesi için DisplayPort, HDMI, DVI-D, D-sub ve USB portu gibi çoklu girişleri bulunuyor.
Kullanıcı odaklı tasarım
Otantik renk performansını garanti eden PA238Q’nin IPS paneli %100lük RGB renk alanı ile profesyonel grafik çalışmalarında “kilit rol” oynama özelliğine sahip oluyor.
IPS teknolojisine sahip PA238Q 178°’lik geniş ve her açıdan bir görüş açısı sağlarken ve renk kaybını önlüyor ve yatay/dikey olarak görüntülenmeyi düzenliyor. PA238Q içsel donanım yazılımıyla  geleneksel monitörlerde kullanılan standart 8-bit tablonun ötesine geçerek 10-bit RGB renklendirme arama tablosu kullanıyor. Bu sonuç daha yumuşak ve hassas renk geçişlerini çoğaltıyor.
50,000,000:1 gibi inanılmaz bir kontrast oranı sunan PA238Q, gerçek karşıtlık ayrımı ile muhteşem bir görüntü kalitesi sunmakta. 16:9 ekran oranı ve diğer özellikleri ile birlikte PA238Q film izleme ve oyun oynama gibi eğlenceli uygulamalar için çok yetenekli bir monitör haline dönüşüyor.
Üretkenliği arttıran özellikler
PA238Q, özel QuickFit sanal ölçeğinin işlevselliği ile gerçek boyutunda görüntüleri, fotoğrafları ve belgeleri anında ekranda görmemizi sağlıyor.
Yerleşim formatları:
• Döküman: A4, Mektup,

• Fotoğraf: 8 "x10", 5 "x7", 4 "x6", 3 "x5", 2 "x2"

• Grid: Hizalama, Santimetreler, İnçler
Kullanıcılar, herhangi bir zamanda basit bir kısayol tuşuyla QuickFit’i aktif hale getirebilirler.  Bu sayede resim görüntüleme ya da resim içinde resim şeklinde çoklu görevlendirmeyi kolaylaştırıyor. Ayrıca, PA238Q entegre aparatı ile yüksekliği tamamen ayarlanabilir, eğme ve döndürme işlemleri rahatça uygulanabilir. Arka tarafında bulunan 4 USB portuyla geniş yelpazede depolama cihazlarının kullanımı kolaylaşırken, kullanıcıların içeriği anında görebilmesine de yardımcı olur.
Kapsamlı Bağlantı seçenekleri
Tam özellikli üst seviye bir monitör olan PA238Q HDMI özelliği sayesinde herhangi multimedya ve içerik paylaşım cihazının kurulmasını zahmetsiz hale getiriyor.
Bu sayede   DisplayPort, DVI-D ve D-Sub dahil tüm cihazlar ile geniş bağlantı seçenekleri sağlıyor, bu da birden fazla kaynağı tek bir ekrandan kullanmaya imkan veriyor.

asus,PA238Q monitör,renk,bilgisayar,led,grafik
asus,PA238Q monitör,renk,bilgisayar,led,grafik
asus,PA238Q monitör,renk,bilgisayar,led,grafik
asus,PA238Q monitör,renk,bilgisayar,led,grafik
asus,PA238Q monitör,renk,bilgisayar,led,grafik

Süper otomobil Shelby Tuatara

0 Yorum Yazılmış
Shelby Super,Cars,Tuatara,otomobil,model,hızlı
Amerikan otomobil yapımcısı Shelby Super Cars Tuatara adındaki en yeni modelini tanıttı.

Dünyanın en hızlı otomobili unvanının eski sahibi olan, 412 km/s azami hıza ve 1062 beygir güce sahip Ultimate Aero’yu yalnızca üç sene üreten SSC, geliştirilmiş yenisüper otomobiliyle bu el üstünde tutulan unvanı geri almayı hedefleyecek.
Şirket basın bülteninde, artık daha sofisitike olan otomobilde, tasarımın, aerodinamik yapının ve genel performans alanlarının revize edildiğini söylüyor.
Yeni süper otomobile dair ayrını verilmedi, ama SSC’nin kurucusu ve baş tasarımcı Jerod Shelby otomobile isminin Yeni Zelanda’da rastlanan bir sürüngenden ilhamla verildiğini söylüyor.

Soyu doğrudan dinozora dayanan sürüngenin Maori dilindeki ismi “sırttaki tepeler” anlamına geliyor.
Otomobilin arkasında kanatçıklar olduğu göz önüne alındığında oldukça uygun bir isim.

Shelby Super,Cars,Tuatara,otomobil,model,hızlı

Aseksüel hayatın sırrı!

0 Yorum Yazılmış
aseksüel,hayvan,doğa,sopa,çekirge,bilim,hayat
Genetik araştırmalar sopa çekirgelerinin tam bir milyon yıldır dölleme olmadan ürediklerini ortaya koydu.

Kanadalı bilimadamları, ABD'nin batı sahilindeki ağaçlık alanlarda yaşayan Timema tipi sopa çekirgelerinin DNA'larını inceledi. Çekirgelerin eşeysiz üreme geçmişinin ne kadar eskiye uzandığı belirlenmeye çalışıldı.
Doktor Tanya Schwander ve ekibi, aseksüel sopa çekirgesi türlerinden beşinin çok eski zamanlara dayandığını iki tanesinin 500 bin yıldan daha da uzun zamandır varolduğunu keşfetti.
Bu sonuç, aseksüelliğin her zaman bir türün soyunun hızla tükenmiş olmasına dayanmadığı savına kanıt olarak değerlendiriliyor. Timema çekirgelerinin kimi türlerinin aseksüel yolla üreyebildikleri biliniyor. Bu tür sopa çekirgelerinin dişileri, yumurtlamaya başladıklarında erkek çekirgenin döllemesine ihtiyaç duymuyor. Bunun yerine kendilerinin birer genetik klonunu üretiyorlar. Kanada'daki Simon Fraser Üniversitesi'nden bilimadamları, araştırmanın sonuçlarını Current Biology dergisinde yayımladı.
Eşeysiz üreme yakın zamana dek incelenen organizmaların soyları kısa sürdüğünden "evrim çıkmazları" ile ilişkilendirilmişti. Ancak son zamanlardaki araştırmalarda kimi küçük omurgasız hayvanlar, fosil kayıtları inceleyen bilimadamları tarafından eşeysiz üreyen canlılar olarak tarif edildi. Doktor Schwander ve ekibinin çalışmaları da inceledikleri sopa çekirgelerinin sadece dişi olarak uzunca bir zamandır varolduklarını kanıtlamış oldu.

Komşu bahçeye işemesi inadından değil

0 Yorum Yazılmış
kedi,hayvan,işemek,araştırma,davranış,bilim
İngiliz hayvan davranış bilimi uzmanı Roger Tabor, ekibiyle yaptığı araştırmada şu sonuca vardı: Kediler, yan bahçeye inat olsun diye işemiyor.

Hayvanın derdi, bağlı olduğu evin çevresindeki 300 metrelik alanda iz bırakmak. İz bırakmanın tek yolu bu olduğu için, komşunun bahçesini kumluk olarak kullanabiliyor. 

Bu bilgiler, sekiz gün boyunca üzerlerine GPS takipçileri ve mini kameralar yerleştirilmiş dokuz kediyi inceleyerek elde edildi. 

Sonra 150 saatlik kamera kaydı ve 3000 kişiyi kapsayan anket sonuçları incelendi. 

Roger Tabor, bu sorunun çözülmesi için, kedi sahiplerine, bahçelerinin ücra köşelerinde gevşek topraklı alanlar oluşturmalarını önerdi.

İnternet milleti ‘maymun’ etti

0 Yorum Yazılmış
maymun,internet,resim,moda
İnternette aynı pozda resim çektirme modasına bir yenisi eklendi.

Planking (ilginç yerlerde yatarak poz verme) bitti, owling (ilginç yerlerde baykuş gibi tüneyerek poz verme) de bitti, nihayet yaz mevsimine uygun, “Leisure dive (avare dalışı)” başladı. 

“Leisuredive.com” sitesine yüklenen fotoğraflarda hep aynı poz var. Havuza doğru oldukça yüksek bir atlama yapıyorsunuz, tam atlama sırasında kameraya bakıyorsunuz ve o an çekiliyor. “Yaşa ve yaşat” temasıyla akımı başlatan internet sitesi, havada birkaç saniyede nasıl en iyi şekilde poz verilebileceğine dair ip uçları da veriyor.

Tübitak'ın Rize'ye şube açması şart!

0 Yorum Yazılmış
çardak,tübitak,riza,teknoloji,bilim,rüzgar
Bilal amca bunu da yaptı. Rüzgarla dönen çardak.

Rize’nin Güneysu İlçesi Gürgen Köyü’nde dağın yamacına çelik halatla bağlı ev yaparak gündeme gelen 80 yaşındaki Bilal Atasoy, yine ilginç bir uygulamaya imza attı. Atasoy bu kez rüzgarla dönen çardak inşa etti. Fren sistemi olmayan çardağın sert rüzgarda hızlı dönmesinden şikayetçi olan Atasoy, şimdi de fren ve elektrik sistemi eklemek için çalışmaya başladı.

Güneysu İlçesi Gürgen Köyü’nde yaşayan Bilal Atasoy, Nisan ayında eşi benzeri pek bulunmayan evi ile gündeme geldi. Atasoy, yıllar önce çelik halatlarla kaya yamacına asarak inşa ettiği 6 metrekarelik tek odalı evi yetersiz bulunca, büyütmeye karar verdi. Atasoy, "Bu ancak Rize’de olur" dedirtecek şekilde yamaca asılı evine ilave çelik halatlar kullanarak 3 oda daha ekledi.
ŞİMDİ DE RÜZGARLA DÖNEN ÇARDAK İNŞA ETTİ
Yaz sıcaklarından bunalan Atasoy, kaya yamacındaki evinin yanına bu kez de rüzgar kuvveti ile dönen çardak yaptı. Bir otomobilin diferansiyeli üzerine 3 metrekarelik ahşap çardak inşa eden Atasoy, çatısına da rüzgarla dönebilmesi için 4 metal levha yerleştirdi. Rüzgarın yönüne göre dönen çardak aşırı rüzgarda çok hızla dönüncesorun yarattı. Misafirlerini, 4 sandalye ile bir de masa koyduğu çardakta ağırlayan Atasoy, nazar boncuğu astığı çardak için şimdi de fren ve elektrik sistemi geliştireceğini söyledi.
SEMAZENLER GİBİ DÖNMEYİ SEVİYORUM
Dönmeyi çok sevdiğini anlatan Atasoy, "Semazenler gibi dönmeyi severim. Otomobil diferansiyeli kullanarak çardağı yaptım. Az bir rüzgarda bile dönüyor. Ama rüzgar sert esince durmuyor. Yani freni yok. Şimdi fren sistemi yapacağım. Ayrıca elektrik sistemi yapacağım, rüzgar olmayınca elektrik yardımıyla dönecek. Fazla dönünce insanın başı döner ama gözlerinizi kapatırsanız sorun kalmaz" dedi.
HERKESİN AKLINA GELİR BÖYLE ŞEYLER
Atasoy, "Nereden aklınıza geliyor böyle şeyler?" sorusuna ise, "Boş duramam. Böyle şeyler yapmak hoşuma gidiyor. Herkesin aklına gelir böyle maceracı şeyler. Sizin aklınıza gelmez mi? En büyük hayalim uçmak. Ama dişli ve bilye lazım. Bazı ihtiyaçlar gerekiyor. İmkan meselesi. Zor değil, helikopter de yapacağım" diye konuştu.

çardak,tübitak,riza,teknoloji,bilim,rüzgar
çardak,tübitak,riza,teknoloji,bilim,rüzgar
çardak,tübitak,riza,teknoloji,bilim,rüzgar
çardak,tübitak,riza,teknoloji,bilim,rüzgar
çardak,tübitak,riza,teknoloji,bilim,rüzgar

Apple, iPhone’la uçuşa geçti!

0 Yorum Yazılmış
apple,kar,hisse,bilanço,ipad
iPhone’la uçuşa geçen Apple dünyanın en değerli şirketi olma yolunda.

Donanım ve yazılım devi Apple, dünyanın en değerli şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Apple, mali yılının üçüncü çeyreğinde analist beklentilerinin çok üzerinde, geçen yılın aynı dönemine göre iki kattan fazla kar elde etti.

Apple, 3. çeyrekte bir sefere mahsus kalemler hariç hisse başına karını 7.79 Dolar'a çıkardı. Şirket, geçen yılın aynı dönemindre hisse başına 3.51 Dolar kar etmişti.     
3. çeyrekte gelirler de yüzde 82 artarak 15.7 milyar Dolar'dan 28.57 milyar Dolar seviyesine yükseldi.    
Analistler,  Apple'ın hisse bayşına 5.85 Dolar kar ve 24.9 milyar Dolar gelir elde etmesini bekliyorlardı.     
Apple, 3. çeyrekte İPad satışlarını geçen yılın aynı dönemine göre 3'e katlayarak 9.25 milon adete yükselttirken, IPhone satışları iki kattan fazla artarak 20.34 milyon adet ve Mac satışları yüzde 14artışla 3.95 milyon oldu.

Uçan küre hayat kurtaracak! (Resimli)

0 Yorum Yazılmış
uçan küre,japonya,kurtarma,bilim,teknoloji,japonya
Japonlar, arama kurtarma çalışmalarına yardımcı olması için uçan küre geliştirdi. 

Japon bilim adamı  Fumiyuki Sato’nun buluşu olan uçan küre, insanların giremeyeceği yerlere giriyor.

Gittiği yerleri canlı kamera bağlantısı ile anında merkeze aktaran küre sayesinde, deprem veya diğer doğal felaketler sonrasında zayıflamış binalarda yaşayan olup olmadığı anında ve başka hayatları tehlikeye atmadan öğrenilebilecek. 

‘Fütüristik Dairesel Uçan Obje’ adı verilen ve bir basketbol topu büyüklüğünde olan küre, saatte 60 kilometre hızla hareket edebiliyor.

uçan küre,japonya,kurtarma,bilim,teknoloji,japonya
uçan küre,japonya,kurtarma,bilim,teknoloji,japonya
uçan küre,japonya,kurtarma,bilim,teknoloji,japonya

Everest yeniden ölçülecek

0 Yorum Yazılmış
everest,dağ,yüksek,bilim,ölçüm
Dünyanın en yüksek dağı Everest yeniden ölçülecek. 

Nepal hükümeti, geçen hafta yapılan bütçe görüşmelerinde,  Everest'in onlarca yıldır ölçülmeyen yüksekliğini yeniden belirleme kararı aldı.
Toprak Reformları Bakanlığı sözcüsü Gopel Giri, dağın zirvesinin uydu teknolojisiyle yeniden ölçüleceğini, bu sürecin iki yılda tamamlanacağını belirtti.
Nepal, dağın yüksekliğini onlarca yıldır 8448 metre olarak kabul ederken, Amerikalılar 1999'da dağın 8850 metre olduğunu belirledi. Çin ise  Everest'in 8844 metre olduğunu iddia ediyor.

Fabrikalarda akıllı verimlilik çağı

0 Yorum Yazılmış
enerji,fabrika,verimlilik,teknoloji,bilim,sanayi,fuar
Enerji ve hammadde fiyatları, tasarruf ve verimlilik kavramlarının önemini artırıyor. Akıllı verimlilik, alanında dünyanın en büyüğü olarak kabul edilen Hannover Sanayi Fuarı'nın da bu yılki ana teması olarak belirlendi.

Avrupa'nın ortak para birimi euronun desteğe ihtiyacı var, mali sektör yeni bir kriz tehdidiyle karşı karşıya, ekonomi ise yeni bir resesyonun kollarına düşebilir. Bütün bu olumsuz ihtimallere karşın, şirketlerde olumlu bir hava hâkim. Konjonktürün göstergesi olarak kabul edilen bu yılki Hannover Sanayi Fuarı da bunu doğruluyor. Geçen yıl fuara katılan firmaların sayısında gerileme kaydediliği gözönüne alındığında, bu yılki yoğun katılım, Alman Fuarcılık Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Wolfram von Fritsch'i fazlasıyla memnun ediyor. Von Fritsch, "Geçen yıl katılmayan 400 firma fuara geri döndü. Bunların yarısı yurtıdışındaki firmalar. Bu da Almanya dışında da iyimserliğin hakim olduğunu gösteriyor" diyor.
Bu yıl konu verimliliğin artırılması
Hannover'in çatısı altındaki 13 ticaret fuarının da bu yıl temel konusu, sanayi üretiminde verimliliğin artırılmasıydı. Alman Fuarcılık Anonim Şirketi sözcüsü Hartwig von Saß, bunun ne anlama geldiğini şöyle açıklıyor:
"Bu yılki fuarda en temel konu, akıllı verimlilik. Ekonomik krizin ardından şirketler verimlilik konusunda kendilerine bir model arayışı içine girdiler ve verimin şirket içinde nasıl artırılacağının yollarını araştırdılar. Bu, sanayinin farklı sektörleriyle ilişkiye girilmek suretiyle başarılabilir. Bu yılki Hannover Sanayi Fuarı'nda yapılacak etkinlikler, bunun uygulamada nasıl olacağı gösterilecek."
Yenilenebilir enerjinin geleceği
Bu etkinliklere yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, iklimin korunması gibi, ekonomik kriz sırasında geri plana itilen konularda da dâhil. Japonya'daki nükleer felaket, gelecekteki enerji üretimi tartışmalarının yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Bu yılki Hannover Sanayi Fuarı'nda bu konu da önemli bir yer teşkil ediyor. Bu bağlamda nükleer enerjinin geleceği kadar, yenilenebilir enerjinin üretimi ve bunun dağıtımı da da tartışılacak. Hem nükleer santraller işleten firmalar, hem de rüzgar, güneş ve ekolojik enerji sektöründe faaliyet gösteren firmalar fuarda, 'Büyükşehir Çözümleri' başlıklı, geleceğin kalabalık nüfuslu büyük kentlerinde hayatın nasıl olacağını anlatan sergi alanında ürünlerini sergileyecekler. Örneğin akıllı ağların yardımıyla büyük kentlerde gelecekte enerji nasıl temin edilecek, organizasyonu nasıl yapılacak, altyapı nasıl görünecek, binalar nasıl enerji verimliliğine hizmet edecek biçimde inşa edilecek, çöp, kanalizasyon ya da içme suyu sorunuyla nasıl başedilecek gibi sorulara yönelik çözüm önerileri sunulacak.

65 ülkeden 6500 firma katılıyor
Toplam 65 ülkeden 6500 firma fuarda ürünlerini sergileyecek. Bu rakam geçen yıldan oldukça fazla. Bu durum Alman Fuarcılık Anonim Şirketi'nin umutlarını yeşertiyor. Şirketin sözcüsü Harmut von Saß, son yıllarda fuarın bazı şubelerinin yurtdışında da açıldığını, bu nedenle Hannover Sanayi Fuarı'nın adeta bir marka haline geldiğini söylüyor ve şöyle konuşuyor:
"Asya ya da Amerika'dan, Hannover Sanayi Fuarı'nı ziyaret edenlerin, üst yönetimde görev yapan kişiler olduğunu görüyoruz. Fuarlarımızla bazı ülkelere gidip, orada fuar düzenlediğimizde ise bizi şirketlerin sadece üst düzey yöneticileri değil, alt konumdaki çalışanlarının da ziyaret ettiğini görüyoruz. Bu da fuara katılan, bizim de eşlik ettiğimiz firmalar için çok önemli. Çünkü bu buluşmalarda önemli kararlar veriliyor. Bu da çok değerli ticari ilişkilerin kurulması anlamına geliyor."
Ayrıca Hannover Fuarı'nın yurtdışındaki şubelerini ziyaret eden şirketlerin sonrasında mutlaka Almanya'ya gelip, Hannover Sanayi Fuarı'nı da ziyaret etmek istediği gözleniyor. 

Temiz enerji üretiminde yeni arayışlar

0 Yorum Yazılmış
temiz enerji,sanayi,fuar,rüzgar,güneş,bilim,teknoloji
Hannover Sanayi Fuarı'nda alternatif enerji kaynakları alanındaki yenilikler ön plana çıkıyor. Fuar katılımcıları, nasıl ve hangi şartlarda "temiz enerji" üretilebileceğine dair çeşitli projeleri tanıtıyor.

Kimi zaman fırtına çıkıyor, sonra rüzgâr birdenbire kesiliveriyor. Ya da güneş yüzünü bir gösteriyor, bir kayboluyor… Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretmek isteyenlerin, hâlâ çözmesi gereken sorunlar var. Çünkü elektrik akımının kesintisiz sağlanması gerekli.

Alman Ekonomi Bakanlığı da bu sorunu çözebilmek için altı bölgede pilot proje başlattı. Bunlardan biri Frauenhofer Enstitüsü Rüzgâr ve Enerji Sistemi Teknikleri Merkezi'nin Harz kasabasında desteklediği model proje. Enstitü uzmanları, projenin Hannover'deki tanıtımında "temiz enerji" olarak da adlandırılan yenilenebilir enerji kaynakları ile birlikte bunların tedarik edilmesinin garanti altına alındığını göstermek istediklerine dikkat çekti.
Frauenhofer Enstitüsü'nden Florian Schlögl, amaçlarını şöyle açıklıyor: “Farklı enerji üreticilerini birbirleriyle kombine ediyoruz. Sanal bir enerji santrali kurduk. Tek tek birçok küçük tesisimiz var. Bir kısmı kendiliğinden dengeleniyor bir kısmına ise müdahale etmek mümkün.”
Es deli rüzgâr!
Farklı yenilenebilir enerji kaynaklarının birbiri ile kombine edildiği Harz’da, bir rüzgâr parkı, iki ısı geri kazanım ünitesi ve iki biyogaz tesisi birbirine bağlanmış durumda. Tesisler ayrı ayrı çalışabildiği gibi aynı anda da faaliyete geçirilebiliyor. Ayrıca sanal santraldeki iki biyogaz tesisi, ihtiyaç duyulması halinde aktif hâle getirilebiliyor. Proje aynı zamanda bölgeler arası pazara da açık. Bu sayede elektrik alınıp satılabiliyor. Enstitü'nün başkan yardımcısı Kurt Rohrig, projenin iki yıldır devam ettiğini söylüyor: “Enerji tedarikçileri tarafından kabul görmemiz için aşmamız gereken güçlükler var. Yenilenebilir enerjilerin, pazarda sürekli olarak varlık göstermesi ve rekabet edebilir hale gelmesi gerekiyor..."
Frauenhofer Enstitüsü, yenilenebilir enerjilerin kullanıldığı pilot projelerinde birçok farklı kurumla ortak çalışmalar yürütüyor. Örneğin, iletişimden Siemens firması sorumlu. Firma, enerji üreticileriyle sanal enerji santrali arasındaki bilgi paylaşımını sağlıyor. Yine rüzgar tribünü üreticisi Elektron da pilot bölge için tribünler tasarlıyor.
Yer altında rüzgâr deposu
Hannover Sanayi Fuarı’nda yenilenebilir enerjilerin ağırlığı farklı projelerle giderek artıyor. Solarfuel firması da Frauenhofer Enstitüsü ile ortaklaşa hazırladığı yeni bir modelin tanıtımını yaptı. Firma yöneticilerinden Stephan Rieke, hazırladıkları tesiste, rüzgâr enerjisini yer altında depoladıklarını belirtiyor: “Rüzgârdan elde edilen elektiriğin depolanmasının sağladığı imkanlardan biri de hidrojen üretebilmemiz ve bu hidrojeni metan gazı tesisinde kullanabilmemiz. Tesis karbondioksitle birlikte organik bir kaynaktan biyogaz, yani yenilenebilir metan üretiyoruz.”

Rüzgâr parklarının karada ya da denizde kurulabildiğini hatırlatan Stephan Rieke, metan gazının yer altında depolandığını anlatıyor. Rieke, enerji üretebilecek seviyede rüzgâr olmadığında dahi, depolanan enerjiden elekrik üretilebildiğini ya da bu enerjinin doğalgaz üretiminde kullanılabildiğini vurguluyor.
Diğer yandan rüzgâr enerjisinin gaza dönüştürülmesinin dezavantajları da bulunuyor. Dönüşüm sırasında, yüzde 40 oranında enerji kaybı oluyor. Firma yöneticilerinden Stephan Rieke, yine de tribünleri tamamen kapatıp üretime ara vermek yerine, eksiklikleri de olsa enerji depolama sistemi sayesinde üretime devam edilmesinin daha önemli olduğunu vurguluyor.

Google+ iPhone'da; İndirin!

0 Yorum Yazılmış
iphone,uygulama,cep telefonu,android,google+
Sonunda o da iPhone'da!

iPhone kullanıcılarının merakla beklediği uygulama sonunda resmi olarak hazır! İndirin!


Google'ın Facebook rakibi yeni sosyal ağı Google+, önemli bir adım daha atarak iPhone için resmi uygulamasını yayınladı. Öncelikli olarak Android uygulamasını kullanıcıların beğenisine sunan Google, şimdi de iPhone kullanıcılarının gönlünü çalmaya çalışıyor.
iTunes'tan indirilebilen  resmi Google+ uygulaması ile, Android kullanıcılarının yapabildiği her şey artık iPhone kullanıcılarının da ayağına gelmiş durumda. ŞimdilikiPad uygulaması hakkında herhangi bir bilgi mevcut değil ancak Google'ın, bu konuda da elini çabuk tutacağını tahmin etmek güç değil.
Google+ şu an sadece davetiye sistemi ile üye kabul etse de, sadece 2,5 hafta gibi bir sürede 10 milyon kullanıcı barajını aşmayı başardı. iPhone uygulaması ve muhtemelen çok yakında gelecek olan iPad uygulaması ile bu sayının daha da hızlı bir biçimde artacağı öngörülüyor. Google+'ın Facebook'u sarsıp sarsamayacağı ise şimdilik tahmin edilebilecek bir konu değil... Bakalım ilerleyen günler ne gösterecek?

Ruslar uzaya dev teleskop gönderdi!

0 Yorum Yazılmış
rus,uzay,teleskop,yolculuk,güçlü,dev,bilim
Dünya’nın en güçlü ve en büyük uzay teleskopu yolculuğuna başladı.
Rus Uzay dairesi Roskosmos, Spektr-R radyo teleskopunun evrenin bilinmeyen yönlerine ışık tutacağını, gökadalar, kuasar, karadelikler, karanlık enerji ve süpernova yıldızlar hakkında bilgi toplayacağını açıkladı.
Amerikan uzay teleskopu Hubble’a atfen “Rus Hubble”ı olarak da bilinen radyo teleskop, milyarlarca ışıkyılı uzaklıktaki gök cisimlerini görebilecek güçte.
RadioAstron projesi Başkanı Vladimir Bobişkin, insanların evrenin sadece yüzde 4’ü hakkında bilgi sahibi olduğunu ve yeni teleskopun ufkumuzu genişleteceğini söyledi. Bobişkin evrende muhtemelen yalnız olmadığımızı da sözlerine ekledi.
1991 yılında uzaya gönderilmesi planlanan Spektr-R, Sovyetler Birliği’nin parçalanması ve onu izleyen ekonomik sorunlar nedeniyle bir türlü tamamlanamamıştı.
10 metre uzunluğunda anteni bulunan teleskop Amerikan Hubble’den 100,000 kat daha net fotoğraf çekebilecek. Spektr-R ilk resimlerini yılsonunda gönderecek.